Matbaayla geç haşır neşir olsak da basın tarihimiz binlerce gazeteyle dolu. Öyle gazeteler var ki aralarında, direnişler başlattı; hükûmetler sarstı… Ancak ekonomik vaziyet öyle bir hâl aldı ki politik baskının yapamadığını, artan maliyetler ve zayıflayan tedarik süreçleri üstlendi. İflas eden basın kuruluşları, tamamen dijital ortama geçen gazeteler, koca koca baskı makinelerinin yerini devasa antenlere bırakan tesislerde stüdyolar kurarak TV yayınına dönen yayıncılar…
Bir de üstüne hızla artan dikkat eksikliği ve odak kayıplarını da göz önünde bulundurunca, sosyal medya haberciliği yükselişe geçti: Tek bir tweete sığacak haberler, bir paragrafta okunan havadisler dört bir yanımızda, kaydıra kaydıra okuyoruz.
Hâl böyleyken, haberi haber yapan unsurları atlıyoruz. Kaynaksız, öznesiz, teyit edilmemiş sözde haberleri de epey hafife alıyoruz. Yukarıda söyledim; “direnişler başlatan gazeteler”, haberin böylesine hızlı yayıldığı bir dönemde kim bilir nelere yol açardı!
2021 yılında, eski bakanlardan Dr. Hakan Tartan ile “gezegene borcumuzu ödeyelim” diye Instagram üzerinden yayımladığımız Yeşil Sevgi Bülteni, benim ekoloji odaklı yayıncılığa ilk adımımı atmama vesile oldu. Önce haftalık, sonra aylık periyotta uzunca bir süre yayımladık. 30 sayının ardından uzun bir ara verdik.
Bu “ara” esnasında epeyce düşündüm, bolca danıştım, sık sık fikir edindim. Sonuç ise şöyle: Yavaş gazetecilik prensiplerini benimsemiş; ekolojiye multidisipliner bir bakışla yaklaşabilen; üstatlardan gazeteciliğin öğrenilebileceği bir ortamın sağlanacağı; şimdilik dijital de olsa bir gazetenin olacağı; videocastler ve podcastlerin yayımlanacağı yeni nesil bir habercilik laboratuvarı için kolları sıvamaya karar verdik!
Mart ayındaki yerel seçimlerden önce, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayları ile ekoloji politikalarını konuştuğumuz “Ekoloji Sohbetleri” Yeşil NewsLab’in ilk projesi oldu. Şimdi ise ikinci projemiz olan gazetemizle ile karşınızdayız. Bir kusurumuz olursa affola!